Sex Hikayeleri

2 sene önce - Admin Ekledi - 1906 Kez Okundu

Kayınçom Karısını Sikmiyormuş Ben Siktim

Kayınçom Karısını Sikmiyormuş Ben Siktim

Selam arkadaşlar, ismim Sinan, Almanyanın Nordrhein-Westfalen bölgesinde kalıyorum. Yaşım 34, evli ve 2 çocuk sahibiyim. Eşimle cinsel hayatımız mükemmelin de ötesinde. Hiçbir şikayetimiz olmaz birbirimizden. İyi çalışan bir İşyerim var. Gelelim geçen sene başımdan geçen olaya. Benim salak mı salak, aff edin, Öküz mü Öküz bir kayınçom var. Kendisi Tır Şöförü. Kayınçom evli ve 26 yaşında, ufak minyon tipli bir karısı var. Ama karısı da kocasından on kat Cin. 4 yaşında bir çocukları var. Bize gelip gittiklerinde hep benim gözümün içine bakar ve bazen de gizli gizli beni süzerdi. Ben pek aldırmaz, bilinçsiz yapıyordur diye geçiştirirdim. Bir gün biz onlara gittiğimizde, Bilgisayarları bozulmuş, Kayınço tamir etmem için rica etti. Oturdum Bilgisayarın başına, ama baktım ki öyle 10-15 dakikada yapılacak iş değil, “Sonra yaparım…” dedim.

Aradan iki gün geçti ve Kayınçonun karısı beni aradı, “Sinan abi bir gelip de şu Bilgisayarı tamir et ne olur, E-mail falan gönderemiyorum kimseye!” dedi. “Tamam geliyorum!” dedim, kalktım gittim. Ben Kayınço da var evde diye düşünüyordum. Ama o işe çıkmış, İngiltereye yükü varmış, iki gün sonra gelecekmiş. Neyse girdim içeri, Kayınçonun karısı bana bir çay koydu getirdi. Oğlu da odasında oynuyordu. Ben bir yandan çayımı içiyor, bir yandan Bilgisayara Format atıyorum. Bu da geldi yanıma oturdu, nasıl yaptığımı merak etmiş. Ben, “Virüs dolmuş Bilgisayara, ne yaptınız buna?” diye sorunca, “Ne olacak Kaynın sabahlara kadar Bilgisayarın başında, olur olmaz sayfalara giriyor!” diye sitem etti.

Ben de meraktan, “Ne gibi sayfalara?” deyince, “Zannedersem açık saçık sitelere, pørnø sayfalarına giriyor.” dedi. Bana geldi bir gülme krizi, “Eşşek kadar adam sabaha kadar pørnø sitelerine mi bakıyor? Evli barklı adam, sanki ihtiyacı mı var? Yoksa sen mi yüz vermiyorsun?” dedim. Dedim ama, nerden bileyim Arı Kovanına basacağımı. Kadın açtı ağzını yumdu gözünü! Meğer bizim Kayınço öyle yerlere bakıp, biraz azıp, anca iş görüyormuş. Bunları anlatırken kızardı bozardı. Konu gitgide daha da açılıp saçılınca, ben de sapıttım ve açık saçık konuşmaya başladım, “Azması için sen yardımcı olsana. Bunun o kadar yöntemi var, sen onu ağzınla, o seni dili ile…” deyince, “Nerdeeee? Altı senedir evliyiz, daha öyle bir şey ne yaptı, nede yapmama izin verdi. Zaten toplam 3-4 dakikayı bulmaz, işini bitirir, sonra da arkasını döner yatar!” dedi.

Hayretle, “Yok yaa?” demişim. Busefer O bana, “Sizde nasıl? Siz öyle şeyler yapıyormusunuz?” diye sordu. Ama eli yüzü ateş basmış gibi, yerinde zor oturuyor. Bana da baya yakın oturduğu için kalçası bacaklarıma değiyordu. Ben bir yandan Bilgisayara devam ediyor, bir yandan da anlatıyordum, “Valla, biz birbirimizi en az yarım saat, Kırkbeş dakika sırf öper yalarız. Ben Karımı Sex’ten önce en az 3-4 kez boşaltmadan o işe başlamam. Ve başlayınca da, sabaha karşı anca bitiririz!” dedim. Bu arada saat akşam 8’i bulmuştu. Kayınçonun karısı, “İlla yemek ye de öyle git! Fırında Börek var! Hem biraz daha muhabbet ederiz!” diye diretmeye başladı. “Dur o zaman ben evi arayayım, başka bir şehirde işim çıktı, nezaman döneceğim belli değil diyeyim. Karım eğer seninle başbaşa olduğumuzu duyarsa başımın etini yer! Biz de rahatça yemek yer, sohbet ederiz…” dedim.

Telefonu kapadım, mutfağa vardım. Kayınçonun karısı mutfakta Fırının önüne domalmış, Böreğe bakıyor. Yanından geçip masaya oturacaktım, Şeytan dürttü, bilerek arkasına sürterek geçtim, masaya oturdum. Baktım Çıt yok! Geri kalktım tam arkasına geçtim, “Ne Böreği yaptın bakayım?” diye. Benim yarak Pantolonuma sığmıyor, tam iki kalça arasına doğru yasladım. Yine Çıt yok! Sadece yüzü iyice kızardı. Fakat hoşuna gitmiş ki, yerinden ayrılmıyor. Ben biraz daha bastırınca, bu kalçalarını hafif hafif sağa sola oynatmaya başladı. Elimi beline doladım, iyice sarıldım arkadan buna. Tam elimi göğüslerine çıkardım ki, kapı açıldı, Oğlu geldi mutfağa. Ben hemen yerime oturdum. “Çocuğu yatırayım, hemen geliyorum…” dedi. Ama, bakışlarından belli, iyice azmıştı. 10 dakika sonra mutfağa gelir gelmez, “Gel!” dedim, kolundan tututup kucağıma oturttum, “Yemek beklesin! Senle önce başka işimiz var galiba!” dedim. Bunu kucağımda biraz koklayıp, okşayıp, elledikten sonra, “Yatakodasına gidelim!” dedim. Kalktık, Fırını kapattık…

Hiç itiraz etmeden önüme düştü, Yatakodasına geçtik. Kapıyı örter örtmez hemen ayakta öpüşmeye başladık. Bu aç Kurt gibi saldırıyor. Bunu omzundan yere bastırdım, önümde diz çöktürdüm. Pantolonumu bir hamlede indirdim, sadece Kilot ile ayakta duruyorum. Kilotumu bir indirdi, gözü Faltaşı gibi açıldı, “Bu ne yaa?” diye şaşkınca suratıma baktı. Benim yarak rahat bir 22 cm var, kadın bileği gibi de kalın, bir de Sinek-Kaydı Traşlı. “Ya bu ne kadar büyük böyle? İmkanı yok bu bana olmaz!” dedi. “Bırak konuşmayı da yala!” diye emir verince, başladı yalamaya. İnanın başı ağzına zor sığıyordu. Sonra yatırdım bunu yatağa, bacaklarını ayırdı, “Ne olur yavaş yavaş sok!” demeye başladı. Güldüm, “Acele etme, seni daha sabaha kadar sikecem, hele birkaç kez zevke gel!” dedim. Başladım bunu yalamaya, bacaklarından amının kenarına kadar, sonra boynundan, kulaklarını, gerdanını, göğüslerini ve yavaş yavaş yine amına doğru. Bu altımda tir tir titriyor, amını yalamaya başlamadan orgazm oldu sanırım. Sonra mis gibi amına dil atmaya, yalamaya, amının dudaklarını sündürmeye başladım. Bu iyice kasılmaya başladı. Zaten kendisi minyon tipli, bir de küçük amcığı var ki, yeni palazlanan kız amı gibi, Kaymak gibi. Sanki bizim dümbük Kayınço hiç sikmemiş!

Amını bir saate kadar yaladım sanırım. Kasılmalarından anladığıma göre, en az 4-5 kez orgazma ulaştı. “Sinan kurban olayım, sok şu koca yarağını amıma artık!” diye yalvarmaya başladı. “Yok! Hele sen bir kalk başına otur, ben sikersem daha ilk girişimde dayanamaz bağırırsın, Çocuğu uyandırmayalım!” dedim. Ben yattım, bu çıktı üzerime. Ama tir tir titriyor. “Emin misin Sinan? Girer mi bu bana?” diye de sorular soruyor. Amı öyle ıslanmıştı ki, extra kaydırıcıya falan gerek yoktu. Am dudaklarını açıp, amının ağzını benim yarağa dayadı. Uğraşıyor garibim, ama kafasının yarısını alamıyor. “Kendini kasma rahat bırak, tadını çıkar!” dememle bu kafasını aldı içine. Ama halen titriyor. “Şimdi acele etme, yavaş yavaş, her inip kalkmanda biraz daha alırsın!” dedim. 1-2 dakikayı bulmadan yarısını aldı içine. Sevinçten gözlerinin içi gülüyor, “Bak aldım sonunda!” diye. Dayanamadım, belinden tutup buna alttan bir kökledim ki sormayın, sanki amını yırtarak girdi. Bir çığlık attı, ağzını zor kapadım. Öylece kaldı üzerimde. Bişeyler demeye çalışıyordu, elimi ağzından çektiğimde, “Amım yırtıldı Sinan, ne yaptın!” diye sitem etti.

“Korkma yırtılmaz, esnektir! Artık kendini kasmayı bırak!” dedim. Bu yavaş yavaş inip kalkmaya başladı. Az sonra kendini öyle bir kaptırdı ki, taa ucuna kadar çıkıp sonra da köklüyordu. “Amına koyduğumun Orospusu! Bak nasılda alıyorsun!” deyince, şok oldu. Meğer bizim Kayınço yavşağı sikerken hiç konuşmaz etmezmiş. Biraz bozulur gibi oldu, ama yaraktan da inmiyor. “Ne o? Zoruna mı gitti Orospu? dediğimde, “Ya öyle deme, ben Orospu muyum?” dedi. “Evet, bu saatten sonra benim Orospumsun, amına koduğumun kızı!” dedim. Dememle bir, bu iyice kudurdu, resmen azdı. “Sende rahat ol, istediğin gibi konuş, istediğini söyle!” deyince, bu da, “Sik beni, dağıt beni! Zaten Eşek yarağı gibi koca yarağın amıma girince ağzıma sıçtın! Sik beni, durma Orospu Çocugu!” diye başladı. Ben de hiç beklemiyorken böyle şeyleri duyunca iyice kudurdum, alttan pompalamaya başladım. 2 Saate yakın sikmişim amını. En sonunda benim yarak iyice şişti, patlayacam. “Geliyorum, korunuyormusun?” diye sordum. “Gel! İçime ak! Doyur amımı dölünle!” diye bağırdı. Bir patladım ki içine, sormayın. Hanım da adetli olduğu için 5 gündür dolmuştum. Bitmek bilmedi. Bu yığılıp kaldı üstüme, “Ya Sinan, Sen ne kadar uzun dayanabiliyorsun öyle? Ben öldüm, bittim! Ömrümde bu kadar uzun sikilmedim!” diye dudaklarıma yumuldu.

Kalkıp duş aldıktan sonra yatakta ben keyif sigarası içerken, bu (biraz utandığından olsa gerek) yüzükoyun yatıyordu. Götünü okşamaya başladım. Bir yandan da bu anlatıyor, “İlk defa yarak yaladım ve ilk defa amım yalandı!” diye. Ben de, “Daha bu ne ki, seninle daha neler yapacağız!” dedim. Bir yandan da götünü okşayıp, parmağımı götünün mühürüne sürtmeye başladım. “Daha ne yapacağız ki? Bundan ötesi var mı?” diye sordu. “Kocan seni hiç arka kapından ziyaret etmedi mi?” deyince, büyük bir şaşkınlıkla, “Yooo…!” dedi. Ben pis pis gülünce, bu, “Aman sakın ha! Orası senin yarağa hiç dayanamaz! Hem arkadan Haram’mış, kocam öyle söylüyor!” dedi. “Senin o dümbük kocanın avradını sikeyim! Şimdi gösterecem sana Haram mı değil mi!” dedim. Başladım bunun kalçasını, götünü, götünün deliğini yalamaya. “Sinan kurban olayım! Sakın ha! Ordan yapma! Amıma alayım yine!” diye yalvarıyor altımda. Fakat ben götünü yalarken, amını da yalıyordum ve Onu iyice kendinden geçiriyordum.

Baktım yatağın başucunda krem var. Uzandım aldım, güzelce götünün deliğini ve yarağımı kremledim. Sonra dayadım yarağımı götüne, ama girecek gibi değil. Göbeğinin altına bir yastık koydum, götünü domalttım biraz, “Bak kasma, kendini sıkma, yoksa çok canın yanar!” dememle, bu biraz sakinleşti. Biraz daha kremledim ve yine yüklendim. Yarağımın kafası yavaş yavaş girmeye başladı, ama bu suratını yastığa gömdü, avaz avaz bağırıyor. Kafası nihayet girdi götüne, ama ben de Kan-Ter içinde kaldım. O ise halen bağırıyor! “Dur, sakin ol, bak kafası girdi, az bekle alışırsın!” desem de boşuna. “Sinan ağzına sıçayım senin, çıkar, yırttın götümü!” diyordu. Abanarak bir yüklendim buna, köküne kadar soktum! Bu manyak gibi bağırıyor, “İn üstümdem Pezevenk, siktir ol git evimden, istemiyorum!” diye. Ensesini ısırıp bıraktıkça bu rahatladı, kendini sıkmayı bıraktı. Yavaş yavaş bağırmayı da bırakınca, ben de pompalamaya başladım. Ama böylesine dar göt daha ömrümde sikmedim…

Yarım saate yakın siktim götünü. Sona doğru bu da iyice alıştı götten sikilmeye. Altımda kendinden geçmiş, zevkle kıvranmaya başladığında, kasıtlı olarak yavaşlıyordum. Hatta durur gibi yapıyordum. O ise, “Durma, devam et! Patlat götümü Sinan! Sana amım da, götümde Helal olsun!” diye haykırıryor, götünü oynatıyordu. Haline güldüm, “Senin anayın götünü sikeyim emi Orospu! İstemiyorum falan diyordun, bak nasıl da alıştın Zilli!” dedim. “Bırak anamı, bacımı da sik istersen, ama durma, devam et kurbanın olayım!” diye inliyordu. Ben de artık fazla dayanamayacaktım zaten, bunun götüne öylesine sert bir şekilde pompalamaya başladım, her bastığımda yatak duvara değip geliyor, ‘Tak tak tak…’ diye ses çıkarıyordu. Sonunda gelmek üzereydim ve götünün derinliğine boşaldım. 5 dakika sonra kalktık duşa gittik, ama garibim yürüyemiyor, derman kalmamış dizlerinde. Duşumuzu alıp, girdik yatağa, yattık. Sabah kahvaltıdan sonra bir kez daha amını sikip vedalaştım. Beni kapıda uğurlarken, “Sinan artık ben bu yaraktan ayrılmam. Haftada en az bir kez yemezsem ölürüm!” dedi. “Merak etme, fırsat buldukça senin bütün deliklerini yarağa doyuracam Orospu!” dedim, öpüştük, ayrıldım.

Artık fırsat buldukça sikiyorum Kayınçonun karısını. Ne yapayım, aç olanı doyurmak sevaptır 🙂